- saat
- 阿́ is.1. 小时, 钟头: \saat açısı 天́ 时角 \saat başına ücret 小时工资 \saat çemberleri (或 dilimleri) 天́ 时区 kilowatt \saat 千瓦小时 vasatî \saat 天́ 太阳时2. 时候: O saatte orada kimse bulunmaz. 到那时候那里什么人都找不到。3. 时间, 时辰: \saat farkı 时差 çalışma \saati 工作时间 ders \saati 上课时间 ilâve \saat 加班时间 kahvaltı \saati 早饭时间 mahalli \saat 当地时间 uyku \saati 睡眠时间, 睡觉时间 yaz \saati 夏历时 yemek \saati 吃饭时间 Saat tamam. 时间到了。4. 一小时的路程: Orası buraya iki saattir. 那儿到这儿有两个小时的路程。5. 钟, 表, 计时器: \saat makinesi 钟表机构, 钟表装置 asma \saat 挂钟, 壁钟 bilek (或 kol) \saati 手表 cep \saati 怀表 çalar \saat 闹钟 elektrik \saati 电钟 güneş \saati 日规, 日昝仪 kum \saati 沙漏 masa \saati 台钟 meydan \saati 广场钟 Kolundaki krom saate göz attı. 他看了看胳膊上的镀铬表。6. 表, 计数器: benzin \saati 油量表 elektrik \saati 电表 gaz \saati 煤气表 gemi \saati 航行表 motor \saati 技́ 转速计, 测速仪 parakete \saati 航速表 su \saati 水表 tazyik (或 basınç) \saati 气压计, 睛雨计◇ \saat ayarı 1) 标准时间: Ankara \saat ayarı ile ayarı ile \saat altıda 安卡拉时间六时 2) 对时, 校钟(表) \saata karşı yarış 体́ 计时赛 \saat başı 1) 每个小时的头几分钟; 整点 2) 寂静无声 \saat gibi 准时的, 象钟一样的 \saat gibi işlemek 象钟一样地工作, 不停地工作 \saat hakemi (篮球比赛中的)计时裁判 \saat on birde 上了年纪的时候, 将近晚年, 晚年时期 \saat onbir buçuğu çalmak 生命的最后时刻到了(老了), 晚年, 暮年 \saat tutmak 按表计时 \saat vurmak 钟声响, 敲钟 \saati çalmak 钟响, 时间到 \saati kurmak 给钟表上发条 \saati \saatine 及时, 按时, 正点: Saati saatine vapura yetiştim. 我及时地赶上了轮船。Tren saati saatine gara girdi. 火车正点到站。\saati ileri almak 把表调快 \saati \saatine uymamak 一会儿一个样: Saati saatine uymaz ki onunla arkadaşlık edeyim. 他一会儿一个样, 我怎么能跟他交朋友呢?\saatinde 在规定的时间内, 在约定的时间内, 准时, 及时, 按时 \saatlerce 好长时间, 好几个小时 \saattan \saata 1) 越来越 2) 最近, 很快就, 马上就◆ Saat başı galiba! (或 geldi!) (发觉会议突然冷场时说的一句笑话)怎么都哑巴了!Saat bu saat. 这正是个机会; 机不可失: Gün bu gün, saat bu saat, bu akşam Ali’yi yakalıyamazsam belki senelerce elime böyle bir fırsat daha geçmiyecek. 机不可失, 时不再来, 今天晚上我要是抓不住阿里, 也许几年也再不会有这样的机会了。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.